Nitrojen ya da derinlik sarhoşluğu veya narkozu olarak da bilinir. Yüksek basınç altında solunan nitrojen gazının sinir sistemi üzerindeki etkisinden kaynaklanan ve bilinç yitimine kadar varabilen sarhoşluk duygusudur.
Suyun 30m altındaki bir dalıcı, deniz yüzeyindekinden 4 kat daha yoğun bir havayı solur; doğal olarak bu yoğun havanın içindeki nitrojen miktarı da normalin dört katıdır. Nitrojen, yağ dokusuna diğer dokulara oranla daha yüksek miktarlarda emilir. Beyin ve tüm sinir sitemi dokularındaki yağ oranı oldukça yüksek olduğundan, normalden daha fazla nitrojen solunduğunda sinir sistemi bu atıl (eylemsiz) gazla dolar ve normal işlevlerini yerine getiremez hale gelir. Nitrojene duyarlılık eşiği kişiden kişiye değişir (alkolde olduğu gibi); bazı dalıcılar 15 metre derine indiklerinde nitrojenle sarhoş olabildikleri halde, bazıları herhangi bir rahatsızlık duymaksızın 60 metreye kadar inebilir. Ancak derinlik sarhoşluğunun belirtileri genellikle 30 metre altında başlar ve derinlere inildikçe giderek ağırlaşır.
Derinliğin azalması ile de belirtiler hiçbir yan etki ya da kalıcı hasara yol açmaksızın sona erer.
Derinlik sarhoşluğunun hafif biçimleri, baş dönmesi, sersemlik, taşkınlık, duyarsızlık ve aldırmazlık gibi bir sarhoşluk duygusuyla başlar; daha sonra düşünme yetisi ve el becerisi azalır, bir süre sonrada duygusal bozukluklar ortaya çıkabilir. Daha ağır olaylarda çırpınma ve bilinç yitimi görülür.
Nitrojen narkozu kendi başına tehlikeli veya zararlı değildir; ancak narkoz sırasında dalıcının karar verme yeteneğini ve koordinasyonunu sınırlayacağından tehlikeli bir durum oluşturur. Bağımsız aletli dalış donanımı ile yapılan sportif dalışların 30m ile sınırlanmasının esas nedenlerinden biri de narkoz etkisidir.